Fotodinamik Terapi Nedir?
Nisan 30, 2022Fotodinamik Terapi (PDT), özel ışık teknolojisi ile fotosensör olarak adlandırılan bir tedavi yöntemidir. Belirli bir ışığa maruz bırakıldığında o bölgedeki hücrelerin ölmesini sağlayan oksijen biçimini meydana getirmektedir. Fotosensörler, bu ışıklar sayesinde aktif hale gelmektedir. Yoğun olarak kanser tedavisinde kullanılmaya başlanılan bu yöntemin ilk adımı kans akışına enjekte edilmeyle başlamaktadır. Kanserli olan hücrelerin sadece öldürülmesi değil aynı zamanda küçültülmesi ve yok edilmesi ile de ön plana çıkmaktadır.
Fotodinamik Terapi Hangi Alanlarda Kullanılır?
Fotodinamik terapi, tıp alanında birçok hastalıkta tercih edilebilirken ağırlıklı olarak kanser tedavisinde ön plana çıkmaya başlamıştır. Dermatoloji alanında Bowen Sendromu, Skuamöz hücreli kanser, Deri metastazları gibi sorunlarda kullanıma uygundur. Ayrıca göz hastalıklarında da kullanımı gerçekleştirilen bir tedavi yöntemidir. Diş hekimliği dalında periodontal hastalıklarda da tercih edilen bir yaklaşımdır.
Fotodinamik Terapi Nasıl Uygulanır?
Fotodinamik terapi uygulaması özel bir cerrahi alana ihtiyaç duymak zorunda değildir. Ofis ve klinik ortamlarda da kolaylıkla uygulanabilir. Tedaviye başlanmadan önce verteporfin ilacının koldan infüzyon edilmesi işlemi gerçekleştirilir. Sonrasında terapinin hangi sağlık sorunu için kullanılacağı, işlem adımlarının değişmesine neden olur. Tedavinin genel süresi 20-30 dakika aralığında sonlandırılır. Gerekli dalgalar yoluyla lazer işlemler gerçekleştirilerek hastalığa uygun adımlar takip edilir.
Fotodinamik Terapinin Yan Etkileri
Fotodinamik tedavinin yan etkileri kullanılan madde ve ışık kaynağı türüne göre değişkenlik gösteren bir durumdur. Sistematik terapi uygulamasında tüm vücutta derinin ışığa karşı duyarlılığı meydana gelebilmektedir. Bu reaksiyon gerçekleştiğinde özellikle koyu ten rengine sahip kişilerde kalıcı bronzluk meydana getirebilir. Özellikle tedavi sürecinde solaryum gibi ultraviyole ışık türlerinden korunma amacıyla önlemler alınmalıdır. Ayrıca yanma veya ağrı reaksiyonları da görülebilen yan etkiler arasındadır. Sistematik terapi gerçekleştirildiğinde bulantı, kusma, baş ağrısı gibi genel belirtiler de oluşabilmektedir. Lokal reaksiyonlar kategorisinde yer alan belirtiler ise ödem oluşumu ve su toplaması gibi komplikasyonlar yer almaktadır. Eğer ödem sonrasında bir kabuklanma meydana gelirse bu durum nekroz ve sikatris gelişimi de ihtimaller dahiline girecektir. En kapsamlı ve detaylı bilgiyi bireyler uzmanlarından öğrenebilirler.